Fenerbahçe’nin Beyoğlu Yeni Çarşı’ya kiraladığı Bora Aydınlık’tan itiraf: Görünce şoke olmuştum, Mourinho ve Jesus…
Sarı-lacivertli ekibin altyapısında yetişen Bora Aydınlık, ilk kez teknik direktör Vitor Pereira döneminde A Takım ile antrenmanlara çıkmaya başlayarak dikkatleri üzerine çekti. İsmail Kartal döneminde Şubat 2022’de Slavia Prag’a karşı oynanan UEFA Konferans Ligi maçında kadroya seçilen başarılı futbolcu, A Takım düzeyinde ilk kez maç kadrosunda yer aldı. Fenerbahçe formasıyla ilk maçını ise Jorge Jesus döneminde oynayan 19 yaşındaki futbolcu, Zenit ile oynanan hazırlık maçında 1 gol atarak klasını gösterdi. Geçtiğimiz sezonu Championship ekibi Hull City’de kiralık olarak tamamlayan Aydınlık, İngiltere futboluyla ilgili önemli bir tecrübe edindi. Gelişimini sürdürmesi için Beyoğlu Yeni Çarşı FK’ya gönderilen genç futbolcu; Fenerbahçe’deki hedefleri ve beraber çalıştığı teknik direktörlerin futboluna etkisiyle ilgili düşüncelerini anlattı.
19 YAŞINDAKİ FUTBOLCU BORA AYDINLIK’IN ÖZEL AÇIKLAMALARI ŞÖYLE:
“BEYOĞLU YENİ ÇARŞI FK, GELİŞİMİM AÇISINDAN ÇOK İYİ BİR KULÜP”
Yeni sezonda Beyoğlu Yeni Çarşı FK takımında mücadele edeceksin. Transferinde hangi faktörler etkili oldu?
Bu sene Beyoğlu Yeni Çarşı FK’ya gelmemde başkanımızın, Efe İnanç hocamın ve yönetimin çok büyük etkisi oldu. Arayıp, sordular ve transferimde çok istekliydiler. Ayrıca oynayabileceğim bir takıma gitmek istedim. Beyoğlu Yeni Çarşı FK, aynı zamanda genç bir takımdı. Burada milli takımdan arkadaşlarım vardı ve onlarla da konuştum. Hepsi de gayet güzel referanslar verdi. Gelişimim için çok iyi bir kulüp. Bu faktörler transferimde etkili oldu. Başkanımızın çok güzel bir projesi vardı ve tutkulu bir insandı. Bunlar benim için çok önemliydi. Genç yaştayım ve gelişmek için oynamam gerekiyor. Böyle güzel bir fırsat olduğu için bu takımı seçtim. İsmim Sakaryaspor’la da anılmıştı ama çeşitli nedenlerden dolayı transferim gerçekleşmedi.
“SKORA KATKI YAPMAYI VE BİREYSEL YETENEKLERİMİ GÖSTERMEYİ HEDEFLİYORUM”
Teknik direktör Efe İnanç önderliğinde TFF 2.Lig’de oynayan ve yaş ortalaması 21.8 olan bir takımınız var. Bu seneki hedeflerinden bahseder misin?
Efe Hoca, gerçekten iyi bir hoca; çalıştığım iyi hocalardan birisi. O da genç ve istekli. Efe Hoca’nın gerçekten iyi yerlere geleceğini ben de düşünüyorum. Bu sene ayrıca takım olarak Efe Hoca ile iyi yerlere geleceğimizi görüyorum ve inanıyorum. Genç bir takım olmamızın bence hiçbir önemi yok. Genç-yaşlı fark etmeden ortak bir hedefe doğru birlikte hareket ettiğimizde her şeyi başarabiliriz. Bu sene skora katkı yapmayı, bireysel yeteneklerimi göstermeyi ve takımımın belli bir seviyeye gelmesine yardımcı olmayı hedefliyorum. Bireysel hedeflerim olsa da takımımın başarısına öncelik veriyorum. İnşallah ben de bu başarıya gol ve asistlerimle katkı sağlayacağım. Kendimi sol açık pozisyonunda rahat hissediyorum ama bu durum başka mevkilerde oynayamadığım anlamına gelmiyor. Santrfor, sağ kanat ve 10 numara pozisyonlarında da oynamışlığım var. Top ayağıma geldiğinde çok efektif olan bir oyuncuyum.
“FENERBAHÇE’NİN BÜYÜKLÜĞÜNÜ BİR KEZ DAHA ANLAMIŞTIM”
Fenerbahçe’deki ilk A takım maç tecrübesini, 24 Şubat 2022’de Slavia Prag’a karşı oynanan UEFA Konferans Ligi maçında kadroya seçilerek yaşamıştın. İlk maçtaki duygularını anlatır mısın?
Genç yaşta Fenerbahçe’nin kadrosunda olduğum için çok mutlu olmuştum. O dönem 16 yaşındaydım. O zamanlar gençlik heyecanı içindeydim. İsmail Kartal hocam, maç öncesinde rahat olmam gerektiğini söylemişti. O maçta oyuna giremesem de benim için çok güzel bir duyguydu. O atmosfere alışmam açısından önemli bir maçtı. Benim için çok iyi bir tecrübe olmuştu. Maalesef o maçı kazanamamıştık ama takımdaki o ortamı görünce Fenerbahçe’nin büyüklüğünü bir kez daha anlamıştım.
“ZENİT’E KARŞI GOL ATTIKTAN SONRA SANKİ BİR RÜYADA GİBİYDİM”
Fenerbahçe A Takımı formasıyla ilk maçına Zenit karşısında çıktın ve harika bir gole imza attı. Taraftarlar karşısında yaşadığın duygulardan bahseder misin?
Fenerbahçe formasıyla sahaya çıkmak gerçekten inanılmaz derecede gurur vericiydi. Çok büyük bir camiamız var. İlk defa maça çıkıyordum. O gün sahaya çıkmadan önce Fenerbahçe taraftarının varlığından dolayı heyecanlıydım. Maça başladıktan sonra o heyecanım ve düşüncelerim bir anda sustu ve futbolumu konuşturmaya çalıştım. Her şey o kadar hızlı yaşandı ki golü attıktan sonra sanki bir rüyada gibiydim. Çok mutlu olduğum çok güzel bir andı. Golü attıktan sonra taraftarımızın ismimi söylemesi çok güzel duygulardı. Jorge Jesus, maçtan sonra beni tebrik etmişti. Jorge Hoca, “Burası senin evin” demişti. İnşallah daha nice maçlarda da böyle olacak.
“TAHİR KARAPINAR HOCAMIN BENDEKİ YERİ FARKLIDIR”
Fenerbahçe A Takımı’ndaki ilk dönemlerinde Vitor Pereira, İsmail Kartal ve Jorge Jesus’la çalışma şansı yakaladın. Bu teknik adamların performansına olan etkisini değerlendirir misin?
Bu 3 teknik direktörün de çalışma tarzı ve istekleri tabii ki farklıydı. Ayrıca bu isimler, kendini kanıtlamış ve başarılar kazanmış hocalardı. Fenerbahçe A Takım antrenmanlarına ilk kez Vitor Pereira döneminde davet edildim. Vitor Pereira’nın antrenmanlarında dar alanda nasıl futbol oynanması gerektiğini öğrendim. Jorge Jesus döneminde fiziksel mücadelenin ve temponun önemiyle ilgili çok şey öğrendim. İsmail Hoca ise bana bireysel yeteneğin önemini gösterdi. Bu arada bizim üzerimizde Tahir Karapınar Hoca’nın da etkisini söylemeden geçmek istemem. Tahir Hoca, bize sürekli yardımcı olmaya çalışırdı. O yüzden Tahir Hoca’nın bendeki yeri farklıdır. Ayrıca altyapıdaki diğer hocalarıma da teşekkür borçluyum.
“MESUT ÖZİL, 3 TANE GÖZÜ VARMIŞ GİBİ OYUN GÖRÜŞÜ OLAN BİR FUTBOLCUYDU”
A Takım ile ilk antrenmana çıktığımda orada daha önce televizyondan gördüğüm büyük yıldızlar vardı, o yüzden tabii ki de heyecanlanıyorsun. Bu heyecanı zamanla bir kenarı bırakıp profesyonelce oynamanız gerekiyor. Sürreal bir deneyim olmasına rağmen zaten belli bir süreden sonra o ortama alışıyorsunuz. Fenerbahçe’deki oyuncuların büyüklüğü tartışılmaz. A takımdaki ağabeylerimden daha da gelişme adına kendime bir şeyler katmaya çalıştım. Mesela o dönem A Takım’da çalıştığım ağabeylerimden olan Mesut Özil, pas alışverişini gerçekten çok iyi yapan ve 3 tane gözü varmış gibi oyun görüşü olan birisiydi. Ondan öğrendiklerimi oyunuma yansıtmaya çalıştım. Mesut Özil’le çalışmak bana çok farklı bilgiler katmıştı.
“HULL CİTY’DEKİ DÖNEMİM BENİ FİZİKSEL OLARAK GELİŞTİRDİ”
Geçen sezon başında İngiliz ekibi Hull City’e transfer oldun ve orada 1 sene forma giydin. İngiltere serüvenin nasıl geçti? Sana neler kattı?
Hull City’e transfer olmadan önce Acun ağabey ile görüşmüştük. Onun ofisinde bir görüşme gerçekleştirdik. Sonrasında konuştuk ve Hull City’nin iki taraf için de hayırlı olacağını düşündük. İngiltere, benim için çok değişik bir serüvendi. Oraya hızlı bir şekilde adapte olduğumu düşünüyorum. Sezon sonlarına doğru form anlamında büyük bir çıkış yakalamıştım. Gol ve asist kaydettim. Oradaki dönemim güzeldi ve beni fiziksel olarak da geliştirdi.
“ARDA VE FERDİ’NİN TRANSFERLERİ BİZİ AVRUPA İÇİN MOTİVE EDİYOR”
Takım arkadaşın Arda Güler’i Real Madrid’e gönderen Fenerbahçe, Ferdi Kadıoğlu’nu da Brighton’a rekor bir ücretle göndererek dikkat çekti. Bu iki takım arkadaşlarının transferi ve Fenerbahçe’nin transfer başarısını değerlendirir misin?
Fenerbahçe, çok büyük bir kulüp. Bu tartışılmaz bir konudur. Böyle başarılı transferlerin olması da hem Fenerbahçe hem de Türk futbolu açısından gayet güzel bir olay. Bu başarıda bireysel yeteneğe sahip olan futbolcuların kendini göstermesinin de payı var. Bu başarılı transferlerin yanına Kim Min-jae ve Eljif Elmas da eklenebilir. Bu transferlerin olması bizi ileride Avrupa’ya gitme anlamında çok iyi bir şekilde motive ediyor. Sonuçta önümüzde canlı örnekler var. Mesela Arda, hem küçük yaşlardan beri hem de milli takımdan takım arkadaşım. Onun Real Madrid gibi dünyanın en iyi kulüplerinden birine gitmesi hepimiz için gerçekten gurur verici bir durum. Arda’nın Real Madrid’e transferi inanılmaz bir olay. Arda’ya başarılar diliyorum. Onun bizi gururlandırmaya devam edeceğine inanıyorum. Ferdi Kadıoğlu, hem çok iyi bir insan hem de harika bir futbolcu. Bunu Türkiye’de ve Avrupa’da herkese gösterdi. Ferdi ağabeyi Türkiye’de izleyebilmek bizi mutlu eden bir durumdu. İngiltere’de de bu yeteneğini göstermeye devam edecek.
“JOSE MOURİNHO’YU İLK GÖRDÜĞÜMDE ŞOK OLMUŞTUM!”
Fenerbahçe, yeni sezon için teknik direktör Jose Mourinho’yu getirerek dikkat çekmişti. Portekizli teknik adamın futbolculara etkisini anlatır mısın?
Jose Mourinho ile bu sezon Topuk Yaylası’nda antrenman yapma şansım oldu. Çok rahat ve gerçekten çok profesyonel bir teknik direktör. Onu ilk gördüğümde şok olmuştum. O kadar yıldız futbolcuyla oynadım ama Mourinho’yu burada görmek beni çok heyecanlandırmıştı. Takım üzerinde pozitif etkileri var. Oynanan futbolu izlediğinizde bunu açıkça görebiliyorsunuz. Mourinho’nun başarıları ve büyüklüğü tartışılmaz. Oyuncularına çok şey katıyor. Mourinho, oyuncularıyla beraber herkesin beklediği şampiyonluğu inşallah sezon sonunda armağan edecektir. Mourinho’nun orada olması kulüp için çok büyük bir artı. Jose Mourinho’nun yönetiminde oynayacağım günleri hayal ediyorum. Fenerbahçe formasıyla oynamak en büyük hayallerimden birisidir. Mourinho’dan öğrenebildiğim kadar yeni bilgiler öğrenip, kendimi geliştirmeyi hedefliyorum. Fenerbahçe formasıyla başarılı olmayı çok istiyorum.
“FENERBAHÇE’NİN HER SENE TEK HEDEFİ ŞAMPİYONLUKTUR”
Fenerbahçe, geçen sezon kıl payı Süper Lig şampiyonluğunu kaçırmıştı. Sarı-lacivertli takım sence bu sene bu şanssızlığına son verebilecek mi? Takımdaki atmosferi değerlendirir misin?
Fenerbahçe’nin her sene tek hedefi şampiyonluktur. Bu sene de hedefte bir farklılık yoktur. Fenerbahçe, her zaman hedefleri olan bir takımdır. Camianın, oyuncuların ve taraftarın isteği ve beklentisi şampiyonluktur. Bu seneki kadronun tartışılacak bir yanı yoktur. Süper Lig tarihindeki belki de en iyi kadrolarından bir tanesi.
“FENERBAHÇE İLE KUPALAR KAZANMAK İSTİYORUM”
Fenerbahçe’ye döndüğündeki en büyük hayalinden bahseder misin?
Fenerbahçe’ye döndüğümde forma şansı bularak takımıma katkı sağlamak istiyorum. Gol ve asist katkısıyla şampiyonlukta payımın olmasını çok isterim. Fenerbahçe’de oynayan herkesin bir hayali vardır. Takımımla kupalar kazanmayı hedefliyorum.
“RONALDO NAZARİO, CRİSTİANO RONALDO VE KAKA’YI ÖRNEK ALIYORUM”
Örnek aldığın, tarz olarak kendine yakın bulduğun bir futbolcu bulunuyor mu?
Birçok futbolcuyu örnek alıyorum ve onlardan öğrendiklerimi oyunuma eklemeye çalışıyorum. Ronaldo Nazário, Cristiano Ronaldo ve Kaká gibi isimlerin oyununu harmanlayarak futbolumu geliştirmeye çalışıyorum. Bu tarz dikine oynayan, fark yaratan ve iyi özellikleri olan oyuncuları izleyerek yeni bilgiler öğreniyorum.
“BİR GÜN PREMİER LİG’DE VEYA LA LİGA’DA OYNAMAK İSTERİM”
Kariyerinde Avrupa’da oynamak istediğin bir lig var mı?
5 büyük ligden birinde oynamayı çok isterim. Bu liglerin içinde Premier Lig ve La Liga daha çok öne çıkıyor. Ayrıca Premier Lig, herkesin oynamak için hayalini kurduğu liglerden biridir. Avrupa’nın çok büyük kulüplerinde oynamayı hedefliyorum.
“A MİLLİ TAKIM FORMASI GİYMEK ÇOK İSTEDİĞİM BİR HEDEFTİR”
Milli takımımızın alt yaş kategorilerinde forma giyme başarısı gösterdin. A Milli Takım hayalinle ilgili hedeflerini anlatır mısın?
Genç Milli Takımlarda oynamak benim için gerçekten çok gurur verici bir andı. Orada oynamak insanın moral ve motivasyonunu yükseltiyor. Orada şu an A Milli Takım’da oynayan Arda, Kenan, Semih Kılıçsoy ve Can Uzun gibi birçok isimle tanışma ve oynama fırsatı da buldum. Bu isimler benim takım arkadaşımdı ve hepsi de beraber büyüdüğümüz isimlerdi. Onların başarısı tabii ki bizi de mutlu ediyor. A Milli Takım, çok istediğim ve ulaşmak istediğim bir hedeftir.